30 Ocak 2014 Perşembe

Mavi Ferah Sığınak


Rahatlamak için seçtiğimiz köşemiz ne renk?..
Köşemiziseçmeden evvel köşemizin bizi gerçekten rahatlatabileceğinden emin olmamızmümkün..bunu öncesinden sağlayabiliriz çünkü..
Evimizin damina çatısına çıkıp uzanarak doya doya gökyüzünü seyrederek rahatlayabilir beynimizin hızını düşürebiliriz..
Çatımız damımız olmayanlardan isek ne yapmalıyız :)
Evimizin bir odasını veya en azından bir köşesini bizi rahatlatacak şekilde bir kaç aksesuarla huzurlu bir noktaya dönüştürebiliriz..


İlla boyamaya taşımaya ekstra harcamaya da gerek yoktur..her evde gökmavisi bir şeyler vardır..bu güzel renge sahip eşyalarımızı veya süslerimizi bir araya toplayarak da huzurlu sığınağımızıSığınak- oluşturabiliriz..


Kırmızı renk bizi nasıl ki harekete geçirip hızlanmamıza sebep oluyorsa gök mavisi tam olan bir etki yapar..bizi yavaşlatıp rahatlatır..rahatladığımız mekanlar oturma odamız ..


Yemek yediğimiz alan..



Özelliklere biz bayanların bir çok saatimizi geçirdiğimiz mutfağımız olabilir..



Çocuk odalarında ,turuncu veya sarı gibi uyarıcı renkler yerine mavi kullanıldığında çocukların daha sakinleştikleri gözlenmiştir,bu yüzden özellikle erkek çocuk odaları için mavi ,en doğru seçimlerden biri olacaktır.Mavi renk gökyüzünün ve denizin simgesidir.

PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Mavi rengin vücut üzerindeki en belli başlı etkileri şöyle sıralanabilir soğuk algınlığı ve gribal durumlar:Terlemeyi arttırır , ateşi düşürür,ağrıyı azaltır.Canlılık vermede etkili: Beyin epifizini uyararak yaşama isteğini tetiklemede etkilidir.Mavi ile tedavi edilebilir rahatsızlıklar arasında yanıklar ,katarakt,ateşli hastalıklar baş ağrısı kalp çarpıntısı,uykusuzluk, böbrek hastalıkları,romatizma ve öksürük sayılabilir.Mavinin kontrendike olduğu durumlar ise,hipertansiyon ve kas zayıflığıdır.
Mavi,sezgi gücünün ve karmaşık zihinsel becerilerin de simgesidir.Mavi renk, sinirleri yatıştırması ile bir çeşit meditasyon ve duygusal arınma yolu sayılabilecek kadar etkilidir.Beyni rahatlatırken içe dönüklüğü kabuğundan çıkartır ve manik depresif durumu sakinleştiği gözlenmiştir. .


NOT : Renklerin dili kısmı Ahmet Şerif İzgören’in “Dikkat vücudunuz konuşuyor” isimli kitabında yer almaktadır.
Son kare metin kaynağı:Evde teknik


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

29 Ocak 2014 Çarşamba

Nazlı Bir Gül Çizdim




Yanımda iğne iplik makine kumaş boya maket bıçağı boya tüpleri spreyleri vs hiç bir şey olmayan bir yerdeyim..


Yanımda her zaman ve her yerde olan iki şey var..kalem ile kağıt..gül çizmek istedim..şu nezle halimle :)


Onu renklendirmeyi o kadar çok isterdim ki şu anda..

Nasıl görünüyor nazlı gülüm ?


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

28 Ocak 2014 Salı

Bir Sincap Bir Kirpi-Bunlar Nedir Peki?


Keçeden yapmışlar..çok başarılı çok minyatür çok şirin çok tatlı bir şey..bunun dışında bir çok malzemeden de yapılmış olanlar var ..favorilerim kesinlikle sıncap ile sıncaba benzeyen tam olarak ne olduğunu anlayamadığım aşağıdaki böcük :)

 


Cupcake'ler de çok hoş..minicik minicik kumaşlardan arta kalan iplerden şu yaptıklarına bi bakın hele :)


Şirin sıncabım..neyazık kikeçe ile aram hiç iyi değil..sıncapla da iyi değil aslında..hep kaçarlar benden :) 


Elma güzeli..çoook şirin..


Bu şirinlik halinden hiç memnun değil :)


Patchwork yöntemiyle yapılmış şık bir iğnelik..

Kadifeden ..



Motiflerden..


Kumaşlardan..



Yetenek ve sevgi ile yapıldıkları ne kadar belli değil mi..olmasaydı öyle beğenilmezlerdi bu kadar :)
İlk fırsatta bir tane yapmak arzusu var içimde :)

Sevgilerimle..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Eski Çoraplarla Ne Yapılır?


Paspas,kapı tıkacağı eldiven ev çizmesi..geriye kalan artık giyilmeyen veya giyilmeye mecali kalmayan atmaya kıyamadığımız kumaşını beğenmeyip desenini sevdiğimiz çorapları değerlendirme fikirleri!
Kes,dik,süsle..çare mi yok :)
Sıcak içeceklerden yanmaması için cic ellerimiz eski çoraplarımızdan çok güzel bir kılıf yapabiliriz..


Genç kız ve çocukların özellikle sevdiği bu tarz eldivenler de yapılabilir :) biraz gayret..


Sson proje ise tüm projelerin en güzeli kanımca..ev içi giyilebilecek çok hoş çoraptan çizme tasarımı :)

Bu fikirleri çok sevdim..siz eski çoraplarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?...

Sevgilerimle..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

27 Ocak 2014 Pazartesi

Ben Sizin Bildiğiniz Boyunluklardan Değilim



Sayısız model ve tarzı var..sayısız kumaş türü sayısız şekil sayısız desen sayısız sayısız şeyler yapılabilir..artan kumaşlardan artan iplerden artan zamanı bu cicileri yapmak ile değerlendirebiliriz..
Elimizle yapılan özel olur elimizle yapılan güzel olur ve kesinlikle yaptığımız sadece bizde olur :)





Bir çok boyunluk modeline rastlamak mümkün..yukarıdaki ise gerçekten çok basit olmasına rağmen çok özel olduğunu düşünüyorum..kitaplarım olmadan asla diyenler için süper..:)


Benim gibi örgü hakkında az bilgisi olan biri bile yapabilir bunu..yapamaz mı?..yapar :) yaparım yani..


Korkutmasın gözünüzü..mantığını çözmek kafi..sanırım düz bir zemine minik kumaş parçalarıyla yapılmış..öyle zor bişey olmasa gerek.


 

Hiç birini yapamadığımızı kabul edelim veya o kadar vaktimiz yok diyelim bir parça kumaşla bir kemer dahi stilimie güzellik ve farklı bir hava katar..
Bu fikir güzel sevdim bunu..kış aylarında sıcak da tutar ...

Güzel geçsin gününüz..

Sevgilerimle..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

26 Ocak 2014 Pazar

Osmanlı Döneminde Ruha Şifa Tedavi Yöntemleri



Avrupa'da 18. yüzyıla kadar akıl hastaları şeytanla işbirliği yapan "melûn mahlûk" muamelesi görüp¸ ruhuna şeytan girmiş denilerek çok defa diri diri yakılarak vücutlarından şeytan çıkarılmaya çalışılırken¸ Osmanlı'da daha Sultan I. Bayezid devrinden akıl ya da ruh hastaları "insan olarak" kabul edilerek tedavi altına alınmaya başlanmıştır. Fatih Sultan Mehmed devrinden itibaren de bu tür hastaların bakım ve tedavisinde¸ "müzikle tedavi usulüne" başlandığı tarihî kayıtlarda geçmektedir.

İstanbul'un fethinden sonra ise Fatih Sultan Mehmed¸ kendi ismiyle anılan mahallede¸ 1456'da başlanıp 1470/1471'de tamamlanan Fatih Bîmarhânesini (Bîmarhâne-i Ebul Feth) kurdurmuştur. 1824'e kadar faaliyette kalan Bîmarhâne¸ 80 kubbeli ve 70 hücreli olarak inşa edilmiş; içinde bir başhekim ile 200 hastabakıcının bulunduğu bir müesseseydi. Buradaki hastalar¸ şefkat ve ihtimamla tedavi ediliyor¸ akıl¸ ruh ve sinir bozucu durumlardan uzak tutuluyordu. Hastalar ceviz karyolalarda yatırılıyor¸ her gün mûsıkî dinletiliyor¸ sülün¸ keklik ve bülbül gibi av etleri ikram ediliyor ve hastalıklarına uygun ilaçlarla tedavi ediliyorlardı. Modern psikiyatrinin kurucusu kabul edilen Fransız Jean-Etienne Dominique Esquirol¸ burayı gezdikten sonra "akıl hastaneleri için ancak bir mefkûre ya da ideal olabileceğini" söylemiştir. Bu Bîmarhane¸ 19. yüzyıl başlarına kadar hizmet vermiştir.

"Üç tarafı kafesli mermerler ile yapılmış bu büyük kubbe altındaki büyük havuzun çevresindeki sel sebillerden berrak su çağlayıp havuza girince¸ fıskiyelerden berrak su¸ kemerli kubbenin göbeğinde nihayet bulur. Böyle dikkat ve özenle yapılmış şifa yurdunun¸ anlatılan odalarında çeşitli hastalıklara tutulmuş zengin ve fakir¸ ihtiyar ve genç doludur. Bazı odalarda¸ ilkbaharda Edirne'nin aşk denizi derinliğine düşmüş sevdalı âşıklar çoğalıp¸ hekimin emriyle bu tımarhaneye getirilerek¸ altın ve gümüş yaldızlı zincirlerle kerevetlerine takılıp¸ her biri aslan yatağında yatar gibi kükreyip yatarlar... Kimisi havuz ve şadırvanlara bakıp¸ kalender hülyası kabilinden sözler eder¸ nicesi dâhi o kemerli kubbenin etrafında gülistan¸ bağ ve bostan içindeki binlerce kuşların cıvıltılarını dinleyip¸ delilerin perdesiz ve ölçüsüz sesleriyle feryada başlarlar...

Şefkat..Merhamet..İncelik..Kalite..Anlayış..Dayanışma..İnsanlık..




kaynağı: MORAL FM

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

24 Ocak 2014 Cuma

Bulunduğun Yer




Bulunduğun yere ruhundan birşeyler verirsen..biraz emek damlatır biraz renklendirirsen..orası senin..orası özel..orası işte böyle güzel ve gıpta edilir olur..

Hayırlı sabahlar..

Hayırlı cumalar...

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

23 Ocak 2014 Perşembe

Yoksa Siz,Yemeye Kıyamadıklarımızdan mısınız :)



Bir yeteneğin ulaşabileceği en üst seviye..bir insan elinin ruhu ile severek yapabileceği çok küçük bir alandaki güzellikler..Görünürde süs denebilir..ama süs dışında kurabiye olduklarını inanmakta zorlanıyor insan elbette..
Bunlar kendilerini yemeye kıyamadıklarımız olabilir mi :)













Olabilir elbet..
HAzırlayanları tebrik etmek lazım..bu güzellikleri yiyecek olanlara da afiyet olsun:)

Güzel geçsin gününü..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Eski İstanbul'u Şöyle Bir Dolaşalım Mı?




111 yıl önceki Boğaziçinde bir yelkenli turu..
Sessiz sedasız 3 dakikalık kısa film çekimi..
İstanbul'un dokusu değişmemiş..çirkin yapıların tarihi görüntü ve İstanbul silüetini henüz tahrip etmediği yıllar..
Bu kısacık ve sessiz filmin verdiği mesajlar ve cevaplar ne kadar çok..bana;hayat doğallığında güzel,doğa ancak var olduğu gibi kendisine saygı gösterdiğimiz takdirde bizi içine alıp ev sahipliği yapabileceğini söylüyor..ve daha bir çok şey ..

Yalılarda,yelkenlilerde her yerde bir ahenk var..
Sandallar nazlı nazlı sallanırken camiler minareler surlar dimdik ve asil duruşlarıyla devasa yapılar içinde kaybolmadığı için mahallelerin en has halini bir şehrin orjinalliğini gösteriyor..
Kısacık 1900 yıllarında çekilmiş bu sessiz filmin hissettirdiği huzur..izledikten sonra vereceğiniz derin nefesle kanıtlanıyor..

Düşüncelerinizi duygularınızı merak ediyorum..paylaşırsanız sevinirim..


İyi seyirler dostlarım..
Sevgiler..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

22 Ocak 2014 Çarşamba

Cıvıl Cıvıl Bir Gün&Zor Bir Ayrılık



Güzel bir gündü dün..bu günde güzel bir güne benziyor..daha şafak sökerken tüm renkleriyle yoğun yoğun bir ton paleti vardı gökyüzünde..
Dün kütüphane yolunu tuttuk kızımla..kendisine masallar ,okuduğum kitapların bir kısmını iade edip dayanamayıp bir kaç adet kitap daha alacağımı bile bile çıktık evden..


Her yer cıvıl cıvıldı..bir çok kişiyi kısa kollu giysilerle görmek böyle güneşli bir havada Ocak ayında insanın içini ısıtsa da garipsemiyor da değil..
Güzel tarihi yapılarla dolu olan şehirde böylesine sıcak bir günde dolaşmak yapılacak en iyi şeylerden biridir..
Yukarıdaki görselde artık Yunan tavernalarının en modern halini görmektesiniz..


Bu ve buna benzer sayısız cafeler mevcut..büyük bir üniversiteye ev sahipliği yapan şehrimizin nufüsu çoğunlukla gençlerden oluşmaktadır..


İndirimlere çok az bir süre kala vitrinler hazırlıklarını yavaş yavaş tamamlıyor..fiyatlar çoğu zaman şaşırtacak kadar uygun ve düşükler..


Kütüphaneye gitmek her zaman mutluluk verir bana..bu seferki öyle değildi ama..içim buruktu..bu güne dek okuduğum tarifi zor duygularımı ifade etmekte zorlandığım bir kitabı iade etmem gerekiyordu.
İnsan tarafından yazılmış hiç bir eser kalbime bu kadar yakın olup kalbimi bu derece derinden etkilememişti..
Sayısız not aldığım..gittiğim her yerde yanımda bulunan..okurken yaşadığım duygulara bir daha dayanamayışım kitabı ikinci kez okumama engel oldu..

Kendine bir şeyler arayan..
Bir yerlere gerçekten ve doğru bir şekilde ulaşmak isteyen.
Bu dünya hayatının bir çok yüzünü farklı bir gözle görmek isteyen.
Biz insanların sayısız günlük hata ve nefsimize olan düşkünlüklerimizi fark edip düzeltmek kısaca Allah yolunda nasıl yürülür sorusuna sayısız cevaplar içeren bir eserdir..

Kitap eski..kitap kütüphaneye ait ve ben onu iade etmekten başka hiç bir şey yapamam..

İade ettim..üzerine bir çizgi çekemeden..gerçekten not etmek istediklerimin notunu alamadan..içime istediğim veya hak ettiği gibi sindiremeden iade ettim..

KİTAPTAN NOTLARIM:

Notlar okurken farkındalıklar,pişmanlıklar,karar caydırmalarına,yer yer utanmaya kendimi kıyaslamama ve tartmama hesaba çekmeme sebep olmuştur..

1:Kim Allah'ı tanır da kendisini tatmin etmezse bedbahtır.

2-Takvadan başka azık yoktur,ister al ister alma.

3-Allah kibirlenenleri kendi yakınlarından sıkıntı çektirmeden;hırslıları bir lokma ekmekle bir yudum suya muhtaç etmeden,böbürlenenleri kendi pisliğinde bulaştırmadan dünyadan çıkarmaz..

4-Kudsi hadiste buyrulur:
Kibir ve ululuk Bana Allah'a(c.c) mahsus giyeceklerdir.Kim bunları giymek isterse cehenneme atarım.

5-Allaha ancak temiz vucütlar ibadet edebilir.

6-Baziları mideyi kalbin altında bir tencereye benzetirler.Tencere ne kadar kaynarsa o derece çok buhar çıkarır.Bu durum üstünde duran kalbi rahatsız eder.

7-Mide aç olursa diğer azalar tok olur,mide toksa diğer azalar aç olur.

8-İnsanda zuhur eden her iyi-kötü hareket mideye inen gıdaların eseridir.Ona giren haramsa çıkan da haramdır.Giren helalse çıkan da helaldir.Gıdalar tohum mide tarladır.Oraya ne ekilirse o biçilir.

9-Bir muradına ermek için çok aç dur.Çünkü çok yemek aklın doğruyu bulma kabiliyetini yok eder.Bu tecrübe edilen bir şeydir.

10-İbadet bir sanattır.Atölyesi tenhalık,aleti açlıktır.

11-İnsanlar arasında malının çokluğu ve iyi şeyler yemekle öğünmek,gösteriş yapmak için alınan gıdaları bu niyetle toplanan malın ve gıdanın kıyamet gününde sahibinin hesaba çekilmesine ve hapsedilmesine sebep olur.
Kişinin malı ve mülkü ile insanlar arasında gösteriş yapmak günahtır.

12-Allah buyurur:Sonra,yemin olsun o gün mutlaka nimetlerden sorulacaksınız.Tekasür sur:8

13-Efendimiz(s.a.s)buyurur:Kazancın helali için hesap haramı için azap vardır.

14-Dünya Allahın düşmanıdır.Allah sevgisini izale eder.Allah ise insanın sevgilisi ve efendisidir.

15-Halk heva'yı nefsinin peşinde giden halk,kişi için büyük zararlar açar.Muhalefet etsen sana düşman olurlar.Düşmanlığa zorlarlar,böylece onların yoluna girmiş olursun.Seni methemekle kibirlenmene gururlanmana böbürlenmene,zemmetmekle (kötülemek, çekiştirmek)de hüzünlenmene öfkenelmene sebep olurlar.
Her iki hal senin için felakettir.

16-Allah sonu gelmeyen saadetler veriyor.Düşün ey miskin,sen böyle vefasız aciz elinden hiç bir şey gelmeyen nankörleri nasıl tercih ediyorsun..

İMAM GAZALİ:Abidlerin Yolu kitabından notlarım.

İstifade etmenizi umduğum için buraya aktarmak istedim dostlar..

Güzel geçsin gününüz..

Sevgilerimle..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Recent in Recipes

SON YAZILAR