Eğlenceli bol topraklı bol gülüşlü patatesli soğanlı bir gündü..herkes ilkbaharın erken dahi olsa gelişinden memnundu..bende memnundum..
Toprağa ve temiz havaya kendini bırakmıştı herkes..elbiseler etekler eşofmanlar toprak oldu o gün..
Daha yaşlılarımız toprakta kıldılar öğle namazlarını..bazıları yemek hazırlığı ile meşguldü..ben kahveleri pişirdim.
Kahvelerin ardından bağı bahçeyi dolaşmaya ilkbahara merhaba gönlüme günaydın,uyanma vakti dedirtmeye çıktım..
Her yıl ekilen karşımdaki arazi bomboştu bu yıl..otlarla dolmuş..ot dışında toprağa hiç bir müdahale edilmemişti.
Bu arazi çepeçevre kayısı ve şeftali ağaçlarıyla çevriliydi..güzel de bir duvarı vardı alçacık,ona dayadım dirseklerimi seyre daldım..
Arazideki boşluk,terk edilmişlik,ilkbahar çiçeklerinin dahi bitsem mi bitmesem mi düşündürecek kadar hissedilir boyuttaydı sanki..
Tam arkamda taze sulanmış çiçeklerimiz onlara konan kelebeklerimiz dururken kalakaldım boş arazinin karşısında..ne ileri gidebildim ne geri..ne kadar gerçek ne kadarı kurgu bilemem ama Osmanlı Padişahlarının geceleri nefislerini terbiye etmek için kazdırdıkları açık mezarlar geldi aklıma..
Bütün vucüdüm olmasa bile acaba bir elimi,toprağa gömsem kaç dakika kalabilirdim o şekilde?..
Elimin bir süreliğine toprağa gömülü oluşu bile telaş ve panik hislerimi tetikledi..
Bir saat gömülü tutabilir miydim ki elimi orada?
Eve gelince çektiğim resimleri bilgisayarıma yükledim..bu gün de karşıma bir hadis çıkınca elimi toprağa gömme düşüncesinin beni ne kadar çok etkilediğini,o hislerimin henüz daha çok taze olduğunu fark ettim..
''Rivayet edildiğine göre, bir gün Peygamber'imiz (s.a.v), bir "çöplüğün"başında durarak sahâbilere ;"Gelin dünyâyı görün" diye seslendi; sonra çöplükten çürük bir bez parçası ile kararmış bir kemik parçası aldı ve sahâbilere şöyle dedi;"Çöplük dünyayı temsil eder,şu paçavra dünyagüzelliklerinin bir gün çürüyüp onun gibi olacağını gösterir,dünyada gördüğüm canlı vücutlar da bir gün çürük kemiğe dönüşecektir."
Buraya aktarmak istedim..o hisleri unutabilirim,dünyaya dalabilirim demekten dahi çekiniyorum şu anda..Kelimenin tam ve kaba anlamıyla dünyaya dalmak toprağa dalmanın ta kendisi gibi geliyor bana..
Nasıl dalabiliyoruz dünyaya..
Resimlere baktım tek tek..her biri öyle güzeldi ki hangisini ekleyeceğimi bilemedim..sonra fark ettim ki her resimde toprak var arkaplanda..her güzelliğin arkasında,toprak var.
Ne güzel yazmışsın duygularını ve de ne kadar doğru yazdıkların..Anamız toprak..hayırlı geceler..
YanıtlaSilYok olmayacağının şuuruyla insan toprağı seyre dalsa,kavuşmanın ön hazırlığı diyebilse dediğiniz gibi her güzelliğin arkasındakini görebilir. Ah insan!Toprak gibi sinesine aldığı güzeli de çirkini de kabul edebilse,toprak kadar mütevazi olabilse....korkmaya değer olmadığını anlar belki de
YanıtlaSilTopraktan yaratıldığımız için o kadar güzel geliyor, ve bizi kendine çekiyor. Birgün aslımıza döneceğiz. Rabbim o günde bizi imandan kurandan ayırmasın.o yaratıldığımız toprak bizi hiddetle değilde, sevgiyle sarıp sarmalasın inşaAllah
YanıtlaSilTopraktan geldik yine toprağa döneceğiz...:( Rabbim rızasına uygun yaşamayı nasip etsin...
YanıtlaSilEskiden yaşlılarımızın güzel ölüm dualarını hatırlattı bana..güzel ölüm için dua etmek lazım demek ki..Rabbim merhametini esirgemesin..Allah razı olsun yorumlarınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSilBenim icim cizladi bu yayiyi okurken, asli insani hep cekiyor demekki, is gorebilmekte, Rabb"im gorebilenlerden eylesin, amin hayirli cumalar kardeşim
YanıtlaSilBu kadar samimi,içten anlatım...Çok yakın geldiniz bana sanki yanı başımda imişsiniz de sohbet ediyormuşuz gibi...Allah razı olsun sizden,Rabbim yolundan ayırmasın bizleri...
YanıtlaSil