El bağlı kol bağlı dil bağlı .
İmkanlar belli .
Parasal durumlar,jeografik konumlar,medeni durumlar belli.
Bir adım uzağına gidemem evimin.
Çocuklarımı bırakıp evimi bırakıp hiç bir yere gidemem.
Neyi nasıl yapacağımı bilemem,kime gideceğimi,başımı hangi dize dayayacağımı bilemem.
Bir haykırış patlar durur içimde.
Her gün.
Televizyonu açtığım her gün,internete girdiğim her gün.
Etrafıma bakıyorum,evimdekilere bakıyorum.
Mutfağım,çamaşırlarım,çocuklarım,karnımdaki bebeğim.
Nereye gideyim?
Buradan kardeşlerime ne göndereyim nasıl yardım edeyim.
Kimdir elimi böyle bağlayan nedir ayaklarıma bu prangaları vuran?.
Eminim ki bir çok anne ve bir çok kadın bu düşüncelerle boğuşuyor son zamanlarda.
Gazze yine ölüm kuyusu.
Filistin,suriye yine cesetler bankası..
Sürekli bir neden sürekli çığlıklar sürekli acılar ve karşıdan izlemekle mahkum olan biz müslümanlar ne yapabiliriz..
İnternette Yahudi mallarını boykot dışında başka bir tavsiyeye rastlamıyorum.
Boykot çare mi bilmiyorum..
Evimde elbette onların ürünleri malları var.
Size bu satırları yazmak için onların ürettiği bilgisayarı o bilgisayarın olmazsa olmazı Windows'ları onlar tarafından yapılmış ve yine size ulaşması için satırlarımın onların kurduğu sistem olan interneti kullanıyorum..
Salçaları çorbaları deterjanları attım diyelim.
Televizyonu da kaldırdım diyelim.
Didik didik ederek evimdeki herşeyi şüpheli olanları dahi kaldırdım bir şekilde yok ettim diyelim.
Yahudilere böyle zarar verebilir gücünü kırabilirmiyim.
Bak bu kardeşlerime vurmaya devam edersen yoğurdunu yemem diyerek etkili olabilir miyim?
Boykot çare değil bu yüzden..
Onları daha sinsi planlara daha şeytani yöntemlere başvurdurabilirim..
Peki ne yapacağım*..
Allahım ne yapacağım?
Diğer yandan da televizyondakiler..sürekli konuşanlar..
Bıdı bıdı bıdı bıdı yok dua ile yok görüş bildirimleriyle saatlerce yayını dolduranlar..kimileri ezan okunana dek kimileri diğer programın başlamasına dek..
İçim öfke ve acı dolu.
Zehirleniyorum her gün.
Kardeşlerim yavrularını gömüyorlar.
Büyük adamlar ve sözü geçenler 'diyaloga'sığınıyor..
Rabbim çaresizliğimizi görüyor.
Bu durumda çocuklarıma anlatabilirim ancak ..
Dünya kurulan bir düzenden ibaret ve hiç bir şey an itibari ile şirin ve sempatik değil..
Renkli değil,anı yaşamak amaç değil..
Bu kadarını yazabiliyorrum.
Bu noktada tıkanıyorum.
İlk kez hayatımda ciddi ve tam anlamıyla nefret ve öfke hissediyorum.
Reklamlardaki teyzelere ninelere dahi kızar oldum..
Yiyin diyerek şirin gülümsemenle tavsiye ettiğin o cipsiin arkasında kim var..
Kimin reklamını yaptığını biliyormusun teyze?!
Başına taktığın ipek eşarp gözünü koruduğun yüksek UV'li gözlüğün arkasında kimin geleceğini örtüyorsun katlediyorsun biliyormusun anne?!
Diyemiyorum..
Rabbim bu durumda hangi hal daha makbulse onu nasip etsin hepimize..
Hangi hareket uygunsa onu ilham etsin..
Hangi dua kabul olmaya layıksa onu kabul etsin Rabbim..
Bu satırları yazıp sizinle paylaştım ama yine acı içim,yine anlatmak yazmak çare değil..
Hayırlı cumalar kardeşlerim.